İÇİNDE YAŞADIĞIMIZ AHİR ZAMAN VE MEHDİ (a.s.) MÜJDESİ

13:44
Ahir zaman, dünyanın son dönemlerini ifade eden bir tanımdır. İslam inancına göre, kıyametten önceki bu son dönemde insanlık önce büyük bir bozulma ve dejenerasyon ile karşı karşıya kalacaktır. Haksızlığın, zulmün, açlığın ve yoksulluğun, ahlaki çöküntünün, savaşların ve çatışmaların, kargaşa ve anarşinin arttığı bu karanlık dönem, insanların din ahlakına yönelmeleriyle son bulacaktır. Yokluğun yerini bolluk, haksızlığın ve zulmün yerini adalet ve anlayış, anarşi ve kargaşanın yerini huzur ve güven alacak; dünya tarihte olmadığı kadar güzellik ve bereket içinde olacaktır. Allah, dünyanın aydınlığa ve berekete kavuşması için Mehdi (hidayete ermiş, hidayet bulmuş) sıfatını taşıyan kutlu bir şahsı ve Hz. İsa'nın yeniden dünyaya gelişini vesile kılacaktır. Tüm bunlar, bize Peygamber Efendimiz (sav) tarafından müjdelenen, Kuran'da da işaret edilen çok değerli müjdelerdir.

Ahir zamanın alametlerinin neler olduğunu, bu dönemde gelecek olan Hz. Mehdi'nin özelliklerini, Hz. Mehdi geldikten sonra yeryüzünde ne gibi değişimlerin olacağını ve Hz. İsa'nın yeryüzüne gelişini daha önce yayınlamış olduğumuz kitaplarımızda detaylı olarak incelemiştik. (Detaylı bilgi için bkz. Hz. Mehdi'nin Çıkış Alametleri ve Özellikleri, Mehdi ve Altınçağ, Peygamberimiz (sav)'in Dilinden Hz. Mehdi, Kıyamet AlametleriAltınçağAhir Zaman ve Dabbet'ül ArzHz. İsa'nın Geliş Alametleri, Ahir Zamanı Bediüzzaman ile Anlamak, Harun YahyaBu kitabımızda ise, Musevi kaynaklarda yer alan ahir zaman alametlerine, Hz. Mehdi'nin ve "Olam Ha-ba" (Beklenen Dünya) olarak ifade ettikleri altınçağ döneminin özelliklerine yer vereceğiz.

Musevi kaynaklarda tarif edilen, gerek ahir zamanda Hz. Mehdi'nin çıkacağı dönemin alametleri, gerekse Hz. Mehdi'nin hakimiyetindeki altınçağ dönemi, İslami kaynaklarda yer alan tasvirlerle büyük bir benzerlik taşımaktadır. Her iki dinde de, insanların din ahlakından uzaklaşacakları; bu nedenle pek çok zorluk ile karşılacakları; sıkıntılı bir dönemin ardından, güzel ve aydınlık bir dönemin başlayacağı ifade edilmektedir.
Ayrıca bu kitapta, Tevrat'ta(1) bahsi geçen ve hakimiyet vadedilen Ben-i İsrail (İsrailoğulları) kavminin, aslında Mehdi cemaati olduğu açıklanmakta; Mehdi cemaatini asıl belirleyecek olanın ise soy değil, samimi iman olduğu vurgulanmaktadır. Mehdi (AS) ve cemaati, Allah için yaptıkları faaliyetlerdeki başarıları ile tanınacaktır. Allah dinini hakim kılmak için kaderde kimi vesile kılarsa, bu sıfata vakıf olacak olanlar da onlar olacaktır.

Gerçek din ahlakının tüm dünyaya hakim olması ve bu sayede insanların her türlü maddi manevi sıkıntıdan kurtulmaları, tüm iman edenlerin temennisidir. Mehdi (AS)'ın çıkışı öncesindeki alametlerde görüleceği gibi, yaşanılan pek çok olay, asırlardır beklenen bu mübarek dönemin yaşanmaya başladığını göstermektedir. Tüm müminler gibi bizim de duamız, Allah'ın bizlere din ahlakının yeryüzüne yayılması için yürütülecek fikri mücadeleye katkıda bulunma imkanı vermesi ve bizleri de bu kutlu döneme şahit kılmasıdır.